Kerâmet ile istidrâc arasındaki fark şöyledir: Kerâmet sâhibi olan kimse, unsûru latîf ve cevheri şerîf olan kerâmet ile
meşgûl olmaz ve onunla öğünmez. Bilâkis, kendisinden kerâmet zuhûr edince, kendisinden meydâna gelen bu hâlin istidrâc olabileceği endîşesi ile Allahü teâlâdan korkusu iyice
artar. Onun kahrından sakınması son derece fazlalaşır. Yâhud da, bu amellerinin dünyâda cezâsı olabilir diye düşünür.
Fekat istidrâc sâhibi olan kimse, bu durum, güzel hâller ve
ameller ve bu amellerin netîceleridir diye zan eder. Bunlar
mekr, aldatma ve sapdırma değildir diyebilir. Kendinde bir
olgunluk ve üstünlük olduğu hayâli ile insanlara hakâret nazarı ile bakar. Kendini ikâb-ı ilâhîden emîn bulur. Kötü akîbetden sakınmaz. Bu sebebden kâmil ve derin âlimler buyurmuşlardır ki; Allahü teâlâdan uzaklaşanların, ya’nî dalâlete düşenlerin ekserîsi, kerâmet gösterme makâmında düşmüşlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder