AŞIKLAR, BU DÜNYADA İKEN CENNETİ GÖRÜP YAŞAYAN MESTLERDİR. BASARI BASİRETİ AÇIK OLAN AŞIKLAR HAKK'I GÖRMEK İÇİN AHİRETE İNTİZAR ETMEZLER. BELKİ DÜNYA HAYATI İÇİNDE MÜŞAHEDE İÇİNDEDİRLER.BU MÜŞAHEDEDEN DE ACİLEN SARHOŞ OLMUŞLARDIR. Peygamber tarafından geleceği haber verilen hali acilen ve zamanı hal içinde gördükleri ve buldukları cihetle süfli mertebede kalan küfür ve imanın haricine çıkmışlar ve bu süfli mertebeden kurtulmuşlardır. Zira küfür ve iman görülmeyen şeye taalluk eder. Kafirler bu alemi kesifin ahkamıyla meşgul olup peygamberlere muhalif kaldıklarından görmedikleri ahireti inkar ederler. Müminler ise, bu alemi kesifin hicabları altında olup ahiret ahvalini görmemekle birlikte peygamberin sözlerine inanırlar. Bu nedenle küfür ve iman görülmeyen şeye taalluk eder. İlahi aşıklar ise ahiret ahvalini basarı basiretleriyle müşahede ettiklerinden onların nazarında küfür ve imanın taalluk edeceği bir şey kalmaz.
Küfür ve din kabuk gibidir surete taalluk eder. Mana ve hakikat içtir.
Bir adam Hz. Hızır'ı görmeyi şiddetle arzu etmiş. Hz. Hızır (a.s) bir işçi kıyafeti içinde adamın karşısına çıkmış ve "Ben Hızır'ım ne istersin?" demiş. Adamın hayaline mutabık bir suret olmadığı için Hızır'ın varlığına imanı olduğu halde kabul etmemiş ve imanı gaybisi Hızır'ı kabule mani olmuş...
Küfür ve din kabuk gibidir surete taalluk eder. Mana ve hakikat içtir.
Bir adam Hz. Hızır'ı görmeyi şiddetle arzu etmiş. Hz. Hızır (a.s) bir işçi kıyafeti içinde adamın karşısına çıkmış ve "Ben Hızır'ım ne istersin?" demiş. Adamın hayaline mutabık bir suret olmadığı için Hızır'ın varlığına imanı olduğu halde kabul etmemiş ve imanı gaybisi Hızır'ı kabule mani olmuş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder