Azizim Necib Sultan anlatmıştı:İskenderun'a terzi dükkanı açtığımda yaşı 16,17 olan bir genç dükkana geldi .İş sordu.Nerelisin dedim? .....vilayettenim dedi.Terzilikten anlayıp anlamadığını sordum?anlamam dedi.Peki ne yapacaksın dedim? dükkanı açar kapatırım,etrafı silerim müşteriyeçay söylerim gibisinden ayak işlerini anlattı.Nerede kalıyorsun dedim.Sen nerede dersen orada kalırım diyecevap verdi.O zaman bekar idim.İskenderun'a yeni taşınmış idim.Basit bir evde kalmakta idim.Peki gel birlikte kalalım dedim.Birlikte gidip geliyorduk.Yaklaş
ık üç beş ay bu şekilde devam ediyordu.Sivastan yeni geldiğim için param Sivas Yapıkredi bankasında idi.Buradaki paramı ise dükkanın kilitliçekmecesinde muhafaza etmekte idim.Evegiderken üzerine çok az para alıyordum.Bir gün cuma namazını kılarken birincirekatta aklıma kalbine paralar gitti diye geldi.Hayret ettim.Cuma namazından sonra dükkana vardığımda çocuk dükkanda yoktu.Çekmeceyi kilitle açtığımda parayı koyduğum kısmın alttahtası bıçakla kazınmak suretiyle delinmiş ve para destesiyle alınmıştı.Çocuğun bunu yapacağı aklıma dahi gelmiyordu.Ama çocukta ortalıkta yoktu.Çocuğu da tanıya bir arkadaş yanıma geldi durumu anlattım.Dedi ki eğer bu çocuk gidecekse ilçenin şehirler arası otobüslerinin kalktığı garaja gidelim dedik.Gittik .garajdaki kahyaya tarif ve eşgali verdiğimizde evet şık giyimli bir delikanlı tereddüt içinde arabanın gölge tarafından bekledi 15 dakika önce araç hareket etti dedi.Yanımdaki arkadaşım hemen emniyete gidip aracın muhtemel durak yeri olan ilçedeki polise bildirelim dedi.Emniyet binasından içeri girmeden "çocuğungenç yaşta lekeleneceği düşancesiyle "Ben şikayettenvazgeçiyorum"dedim döndük.Aradan muhtemelen yirmi yıl geçti.Dörtyol ilçesinde Terziliğe devam etmekte idim.Birgün Hemşerim olan Posta müdürü bana rastladı; Hemşerim postahanede adına para gelmiş niçin gelip almıyorsun?yarın son günü deyince merak içinde postahaneye gittim benim adıma tam on bin TL para havalesi geldiğini gördüm.Ev yaptırmaya başlamıştım ve paraya da çok sıkışmıştım.Tereddüt ettim bana kim bu kadar para gönderir.Göndericinin adını sordum İstanbul'da filan semtteki bir ticarethane adresi ve bir isim yazılı idi.Bu parada bir yanlışlık var idi ama miktar çoktu.Parayı çektim.harcamadan otobüste bilet alarak İstanbul'a vardım.Adresteki ticarethaneyi buldum.Çok büyük bir ticarethane on onbeş tane çalışan kalfası var.Para ödemeveznesi var.İhtipyar bir adam masada oturuyor ama adam bir işe karışmıyor sadece seyrediyor.Tezgahtaki çalışandan havale kağıdı üzerindeki şahsı sordum tanımadıklarını söylediler.Hatta adam on yıldan beri buradayım böyle birini tanımıyorum dedi.Diğertezgahtarlar da aynı şeyi söylediler.Sonra o ihtiyara sordular.İhtiyar beni yanına çağırttı.Hoş geldin Necib Efendi dedi.Dörtyoldan mı geliyorsun? dedi.Ben içimden "Adam evliyamı beni ve memleketimi nereden biliyor dedim.Beni yanına oturtturdu.Sonra telefonla evini aradı karısını ;"Hanım Dörtyoldan filan isimli bir misafirimiz var.Oğlanın mağazasına telefon et.o da akşam yemekte bulunsun dedi.Adama sordum:Amca bey bu adresten bana filan şahıs tarafından posta ile on bin TL para gönderildi.Ben yanlışlık var diye parayı size getirdim.merak ediyorum.bana bu parayı kim gönderdi?dedim.Adam beni dikkatle süzdü.Necib Efendi o para sizin paranız dedi.Nasıl? diye sordum.Hikayeyi anlattı.bir oğlu varmış.Şu anda büyük bir mağazayı çalıştırmakta imiş.Bu çocuk yirmi yıl önce altı ay kaybolmuş,herede olduğunu kimse bilememiş.altı aydan sonra tekrar ailesinin yanına gelmiş.Yaptığı hatayı anlatmış.Daha sonra baba bu parayı temin edip çocukla tekrar İskenderun'a göndermiş se çocuk utandığından bir türlü dükkana uğrayarak parayı verme cesaretini gösterememiş geri dönmüş.O zaman çalınan bu parayı bir değere bağlamışlar on bin Liraya denk gelmiş ve o parayı bana PTT ile göndermişler.Adam akşam yemeğine ısrar etti.oğluda gelecek dedi.Ben biraz dolaşayım dedi.Dükkandan çıktım ve derhal Dörtyol'a geri döndüm.Bu parayla başladığım evi bitirdim.Evlat iyilik yap denize at.Balık bilmezse Halık bilir"buyurdu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder