Sağlık kurumuna gittiğimiz vakit bizden aldıkları örneklerin (idrar, kan, doku v.s) tetkiki bir süreye bağlıdır. Bu dünyaya ait tüm şeylerinde tetkik süreleri vardır. Dünyanın aldanış yurdu, içinde olanların geçiciliği, akıbetinin hor ve hakir olduğunu anlatmak için misaller verilir. Örneğin, soframızda nefis yiyecekler şeklinde gözüken yemekleri nefsimiz çeker ve vücudumuza girerler. Ancak o güzel yiyeceklerin akıbetini ise tuvalette çıkarttığımız zaman görürüz. Çirkinliğinden ve kaçarız. Maharetli bir sanat erbabının parmaklarına hayran oluruz ancak o kişi ihtiyarladığı vakit o parmaklar kontrolsüz şekilde titrediği vakit o sanatın bittiğini görürüz. Gençliğinde harika bir sese sahip olanın ihtiyarlığındaki sesini hiç dinlemek istemeyiz. Gençliğinde idol olan yakışıklı sanatçıların ihtiyarlığı sizi şaşırtır. Cüneyt Arkın'ın, Ekrem Bora'nın ve Kartal Tibet'in bugünkü halini görmek yeter. Çünkü bu akıbetleri görüp anlayabilmek için bir çok senelerin geçmesi gerekir. Ancak o zaman topraktan yaratılan şeylerin akıbetinin hor ve hakir olduğunu anlarız. Peygamber ve evliya bunu başlangıçta görür ve insanları ikaz eder. Nefsin zevkine dalmış olanlar ise sağır olup bu ikazları duymazlar ve hatta o zatlara derler ki siz bizi rahatsız ediyorsunuz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder