BİT,PİRE VESAİRE
Evliya Çelebi seyahatnamesinde bazı
hayvanların yaratılışı hususunda izahlar verir.Rivayete göre Hz.Nuh’un gemisi
su almaya başlamış .Bu ara yılan gelip ‘Eğer beni insan etine doyurursan bende
deliği tıkar sizi kurtarırım’ demiş.Hz.Nuh bunu vaad etmiş.Tufandan sonra yılan
gelip Hz.Nuh’a “Rabbin sana selam etti,Gemiyi Tufandan halas eden bendim’
Nuh’un kavmi bunu yılandan bildiler.Yılanı ateşe atsın ki ne acaip şeyler
görürler.
Hz.Nuh yılanı ateşe attı.Nuh nebi
yılanın külünü havaya savurdu.Yılanın küllerini rüzfar insanların üzerine
düşürdü.Yılanın derisinden husule gelen küllerden pire hasıl oldu.Etinin
külünden bit hasıl oldu.Bugüne kadar Nuh’un ahdü misakı üzere yılanın külünden
hasıl olan bit ve pire beni ademi rahatsız etmektedir.Kemiklerinin külü yere
düşüp çiyan oldu.Cifesinden hasıl olan kül akrep oldu.Bağırsakları solucan
oldu.Yüreğinin külü yere düşüp kertenkele oldu ve daha nice haşerat.Cenabı Hakk
her şeye kadirdir..”
Bu rivayet akıl ölçüsünde saçmadır.
Peygamberlerin bildirdiği meçhul
hududundaki hakikatlar vardır.Bunlar inanç hududundadırlar.Bunlar da
hakikattır.Tecrübe ve akla sığmayan meçhullerin hakikatını anlamak için
Peygamberlere ve semavi kitaplara inanmak lazımdır.Güneş doğar batar.Hakikatta
doğma ve batma yoktur.Döndüğümüz için bize göre böyledir.Gözümüze çok küçük
gözüken yıldızlar hakikatte dünyadan çok daha büyüktürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder