CENAB-I RESUL'ÜN RUHANİYETİNDEN SORMAK

OSMANLI PADİŞAHI BİRİNCİ MAHMUT Medine-i Münevvere Harem ağalığında bulunmuş Hacı Beşr Ağa'ya sorar. Medin-e Münevvere'de bu kadar zaman kaldın.Bu süre zarfında acaibine giden haller yaşadın mı? diye sorması üzerine Beşir Ağa yaşadığı üç halden birisini anlatır: Ravza-i Mutahharanın Cibril kapısı seher vaktine yakın bir zamanda aralanırdı. Gireni anlamak ve tecessüs etmek istedim, fakat bedenime arız olan gevşeklik ve durgunluk neticesi içeri giren zatın kim olduğunu tespit edemiyordum. Bir gece yine Cibril kapısı açıldı. Hemen kapıya koştum, ben kapıda iken içeri bir zat girdi.Giren zata kim ve nereli olduğunu sordum.Konya mülakatından Hadimi Muhammed efendi olduğunu haber verdi. Ziyaret sebebini sordum.Şu cevabı verdi: "İmamı Birgivi'nin Tarikatı Muhammediyyesini şerhediyorum. Şüphe ettim bazı hadis-i şerifin Efendimizin mübarek ağızlarından çıkıp çıkmadığını Cenab-ı Peygamberin ruhlarından sorup öğrenmek için geldim. Bunun üzerine kendilerini odama götürdüm.Bir müddet kaldıktan sonra müsaade istedi.Ben sabah namazını kıldıktan sonra tekrar odama gelmesini isteyince "Memleketimde imamet vazifesi var, müsaade buyur"dedi ve ayrıldı gitti.Bu ilk görüşmeden sonra arada bir gelir görüşür idik. Padişah, Beşir ağanın sözünün doğruluğunu teyit için o şahsı fermanla Konya'dan İstanbul'a getirtti.Bu zata şekil ve simaca benzeyen bir çok kimsenin içerisine koyarak Beşir Ağayı çağırtır ve bu zatları gösterir.Hacı Beşir Ağa doğruca Ebu Said ül Hadimi'nin yanına giderek hoş geldin deyince Padişah hayrette kalır.Hadimi hazretleri Sarayda huzur dersleri verir.