Cami avlusunda güvercinlere yem veren bir zatın etrafında omuzunda ellerinde güvercinler konup yem yemekte idi. Küçük bir çocuk babasının elini bırakıp o kuşları tutmak isteyince kuşlar kaçtı. Babası o ihtiyar adama: "Üstad bu kuşlar sizden niye kaçmıyorlar da masum çocuktan kaçıyorlar?” diye sual edince ihtiyar zat: "Ben müminim o ise mümin değil. Kuşlar benim mümin olduğumu , onun almadığını anladılar”.
Buradaki “Mümin” kelimesini iman manasında değil, emin olma ve güven verme manasındadır. Allah’dan gelen eminlik bize, bizden de varlığa yansır. Hakikat merhalesinin insanı böyle olmalıdır ki hiçbir varlık, ondan en küçük bir kaygı duymasın.
Niyazi Mısri hazretleri buyurmuştur:
Ben sanırdım alem içre bana hiç yar kalmadıBuradaki “Mümin” kelimesini iman manasında değil, emin olma ve güven verme manasındadır. Allah’dan gelen eminlik bize, bizden de varlığa yansır. Hakikat merhalesinin insanı böyle olmalıdır ki hiçbir varlık, ondan en küçük bir kaygı duymasın.
Niyazi Mısri hazretleri buyurmuştur:
Ben beni terk eyledim bildim ki ağyar kalmadı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder