6 Kasım 2019 Çarşamba

İMAMET MAKAMI


İmamet, müminleri Allah'a taşıyan manevi bir makam olmasının yanında, sosyal hayatta karşılaşılan meseleleri de halleden iki taraflı bir misyona sahiptir.İmamlar, Allah'ın dinini korumada ve ümmetin bunu anlayıp yaşamasında misyon sahibidirler.
İmam Zeynelabidin (a.s)'ın duasına göre imamın vazifeleri şöyledir:
"Allah'ın dinini ayakta tutmak ve buna karşı bidatleri ortadan kaldırmak, din düşmanları ile savaşmak.
Allah'ın sınırlarını, yasalarını ve Resûlü'nün sünnetini ayakta tutmak.
Allah'ın dostlarına yumuşak huylu ve düşmanlarına musallat olmak, yani velayet misyonu."
İmamet, Cenab-ı Hakk'ın bir ikramıdır ve ümmetin vazifesi ona itaattir. İmamlara tâbi olunacak kişiler, tevhid ve iman ehlinden olmalıdır. Bu kişilere itaat farzdır, yani Allah'ın emridir.
 Ehl-i Beyt'in halifelik makamını işgal edenler Ehl-i Beyt'i unutturmak onlara zulüm ve kötü davranışlarda bulunarak ümmeti Ehl-i Beyt imamlarından uzaklaştırma yoluna gitmişlerdir.
Haccac b. Yusuf, Abdülmelik'in saltanatı zamanında ona şöyle bir mektup yazdı: "Eğer saltanatının devam etmesini istiyorsan, Ali b. Hüseyin'i (İmam Zeynelabidini) öldür!"
Muaviye'nin döneminde başlayan İmam Ali (a.s)'a sebbetme uygulaması, İmam Hüseyin (a.s)'ın şehit edilişi, Ehl-i Beyt'in katledilmesi, diğer imamlara yapılan zulümler ile insanları Ehl-i Beyt yolundan ayırıp bâtıla saptırmaya çalışmışlardır.
Ehl-i Beyt tabanının Muaviye döneminden beri gelen ağır baskılar karşısında dağılmış olması, onun yandaşlarının sayısını çok azaltmıştı.
Halbuki Ehl-i Beyti unutmak demek, Hz. Peygamberi (s.a.v) unutmak demek, o da Kuran'ı unutmak demek, o da Allah'ı unutmak demektir...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder