5 Ekim 2017 Perşembe

FIKIH İLMİ:AKIL

Rağıp demiştir ki;Fıkıh, zahir ilim aracılığı ile bilinmeyen gayb ilmine ulaşmaktır. Dolayısıyla bu, bilinen fıkıh ilminden daha özel bir bilgidir. İlim, bir şeyi gerçek yönüyle kavramak ve algılamaktır. Bu ilim,nazari ve ameli olmak üzere iki kısma ayrıldığı gibi akla ve işitmeye dayalı olmak üzere  de iki bölüme ayrılır.Akıl ise ilmi kabullenmeye hazır olan kuvvete denir.Bu güçle insanın kendisinden faydalandığı ilme de akıl denir.Bundan dolayıdır ki Müminlerin halifesi HzAli (kv) manzum olarak şöyle demiştir:
Akıl: tabii ve işitilmiş olmak üzere iki kısımdır.
İşitilmekle elde edilen akıl olmayınca tabii akıl fayda vermez.
Göz ışığı engelli iken güneş ışığının fayda vermediği gibi.
Birinci kısım akla Peygamberimiz (sav) şu hadisi şerifiyle işaret etmiştir:”Allah teala akıldan daha değerli  ve şerefli hiçbir şey yaratmamıştır.”
İkinci kısım akla şu mübarek sözüyle işaret etmiştir:”Hiç kimse kendisini hidayete götüren veya bir felaketten uzaklaştıran akıldan daha üstün hiçbir şey kazanmamıştır”.Bu tür akla “Bunları ancak , alim olanlar akleder”(Ankebut 39/43) ayetinde işaret edilmektedir.
Kafirlerin akılsızlıkla yerildikleri her ayeti kerime de ikinci kısım akla işaret edilmiştir,birincisine değil.Aklı bulunmadığı için kuldan mükellefiyetin kalktığını bildiren her yerde de birinci kısım akla işaret edilmiştir.Hadis-i Şerifte:”Akıl  kalpte bir nurdur ki , onunla hak ile batılın arasını ayırır”buyrulmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder