Kişileri
kendisiyle kıyas etmek hakikat yolunu
arayanların en önemli engel ve ayak bağıdır.Paygamberleri varlığını ve konumunu
kabul etme noktasındaazim bir engeldir.Bu tereddüd nasıl ki vakti zamanında Peygamberler hususunda olmuşsa,kıyamete kadar
insanı Kamil,Mürşit ve şeyh konusunda da sürekli tekraren gündeme glecektir.
Bir
Parti Lideri,Yahut dünyevi imkanlara sahip zengin birisi konusunda bu kıyası
yapmayız da Manevi dünyada ve ahiret konularında bu kıyas hemen baş gösterir.O’nun benden ne fazlalığı varki? Nihayetinde o da
beni gibi bir insan,yer içer,evlenir,eğlenir,ağlar güler .Bu şekildeki duygular
kişiyi,bir mürşid-i Kamil’e tabi olup bağlanmak noktasından geri durdurur.
Hud
suresinin 27 ve devam ayetlerinde belirtilen bu durum sürekli tekrar olarak
yaşanacaktır:”Kavminden ileri gelen
inkarcılar dediler ki:”Biz seni de bizim gibi bir insan olarak görüyoruz ve
sana bizim basit gördüşlü ayak takımımızdan başkasının uymadığnı görüyoruz.Sizin
bize karşı bir üstünlüğünüzü de
görmüyoruz.Bilakis sizin yalancılardan olduğunuzu düşünüyoruz” .
“(Nuh) dedi ki:Ey Kavmim ! Eğer ben
Rabbim tarafından (bildirilen) açık bir
delil üzerinde isem ve O bana kendi katından bir rahmet vermiş de o size gizli
bırakılmış ise , buna ne dersiniz?”
“Ey kavmim! Buna karşı ben sizden bir
mal istemiyorum.Benim ücretim Ancak Allah’a aittir.Ben iman edenleri kovacak de
değilim.”
“Ben size “Allah’ın hazineleri benim
yanımdadır”demiyorum.Gaybı da bilmem .”Ben meleğim”de demiyorum.Sizin
gözlerinizin hor gördüğü kimseler için “Allah onlara hayır vermeyecek”de demem.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder