10 Ekim 2016 Pazartesi

HÜSEYNİLERDEN MİYİZ ?

muHAR-REM özel bir zaman dilimidir..AŞU-RA gibi..ne yazık ki bizler zamanın bu paydasından bugün bihaberiz..kaza bela geri dur deyip sadakalarımızı vermeliyiz..büyük bedeller ve büyük mükafatların geridönüşümü gibidir bu zaman coğrafyası...
Ehl-i Beyt hakkında tabiiki haddim olmadığı için bir şey diyemem...ama bugün ki kendi ehlibeytlerimize kendimizin ve etrafımızın yaptığı zulme boyun eğmemektir asıl mesela..

hanemizde zulüm varsa-bizim AL-İ miz yani akrabayı YARİMİZ -hane -ev ahALİmiz in durumu nasıldır ki, tüm asıl  mesele de budur...yoksa zaman bir su gibi akar geçer..o su daireleri çoktan aktı geçti..ama deniz aynı deniz.damla daire zaman çarklı felek ferdler bugün yine aynı kişiler...YA ANLAYAN-BİLEN KAÇ KİŞİ ,FERDİ HÜDAMIZ VAR ?!! anlayanlara en yakın akrabalarının yaptığı zulme bugünde etraf-ahali destek vermiyor mu ?

- "bende yok!! onda neden o mana açılsın ki" zulmüdür bu.
.
hak edene-ehline emanetini mirasını vermeyip,elinden zorla haklarını ve yetkilerini gasp etmek yani...
kendi kerübelalarımız olan kendi daire nokta zaman alanlarımıza bakmayı öğrenmeliyiz..biz şerefsiz muaviye ve oğlu şerefsiz yezid miyiz,yoksa miraslarını -yetki hakları-emanetleri ellerinden zorla gasp edilen ehlibeytten HÜSEYNİLERDEN MİYİZ ?
herkes kendisinin ne mal olduğunu esasında çok iyi bilir ama çamurdan yaratıldığımız için malak bakaralar olarak da evimiz olan çamura yatarız...evet çamura yatmayan soyut sudan olanlar yani kerübela kalubela da söz verenler için .....

.... evet demenin bedeli ne anlamak adına hayırlı AŞURA lar
nur cihan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder